Aylar: Ocak 2015

AB2015’de vereceğimiz “Python ile Oyun Programlamaya Giriş” kursuna hazırlık yaparken, kullanacağımız kütüphanede (Python SFML) bir hata keşfetmiştim. İki tane Rectangle nesnesinin birbiriyle kesişip kesişmediğini gösteren bir metot hatalı olara çalışıyordu. Normalde Github’daki repoda bu hata hemen kapatılmıştı fakat Ubuntu’daki 1.3 sürümünde bu hata halen daha devam ediyor. Launchpad üstünden yaptığım hata bildirimi ve düzeltmesine rağmen halen yeni haliyle paketlenmeyince, ben de daha farklı bir yönteme girişeyim dedim. Hata bildirimi burada:

Geçenlerde Digitalocean’ın droplet seçeneklerine FreeBSD’yi eklediğini gördüm. Acaba nasıldır, kullanımı ne gibidir diye merak edip, Vultr’daki bir hesabımdan (DO’dan kredileri harcamak istemiyorum.) bir FreeBSD makinası oluşturdum ve kullanmaya başladım. Genel hatlarıyla GNU/Linux’la çok benzer olsa da, ufak tefek bazı detaylarıyla farklılaşıyor FreeBSD. Özellikle de Ports Collection sistemi çok ilgi çekici.

2015’deki ilk blog yazım olarak bunu öngörmemiştim, zira eski oyun konsollarına olan ilgim sadece oyun oynamak üzerine idi. Ta ki, yukarıdan vahiy gönderen bir push servisine yakalanmış gibi, “Niye emülatör yazmıyorum ki?” diye düşünene kadar.

Öncelikle söylemem lazım, benim şahsi favorim bir çok N64 hayranının aksine NES ve SNES ikilisi oluyor. Gerek mimarilerinin göreceli kolaylığı ve güzelliği, gerekse de efsanevi oyunlarıyla (Benim için bu efsane oyunlar, Mario ve Zelda serileri oluyor) beni benden alıyorlar. Tamam kabul ediyorum, o konsollar çıktığında ben portakaldaki vitamin bile değildim ama çakma konsollar ve emülatörler ile durumu kurtardık yine de. Bu sebeplerden dolayı, başta NES mimarisine ve emülatörüne giriştim fakat, göreceli olarak daha kolay olan mimarisi bile feleğimi şaşırttı. Onu öğrenirken, bir yandan da daha eski ve cidden daha kolay bir mimaride olan CHIP-8’i öğrenmeye başladım. Pong ve Space Invaders’ın platformu olan meşhur CHIP-8’den bahsediyorum.